Bu tabiri oynadığı takımda aşkla, şevkle oynayan futbolcular için kullanılırız. Peki aşkla şevkle oynamayı sağlayan itici güç nedir ? Çocukluğundan beri sempatiden öte hayranlık duyduğu takımda oynamak bu anlamda itici güç olabilir. Takım kaybettiğinde, formaya duyduğu aşkın yol açtığı kaybetme ve kazanma arzuları bu bağlamda futbolcuya 2 kat daha fazla yansır. Bunun en canlı örnekleri büyük takımda mevcut.. İbrahim üzülmez, hasan şaş, arda turan bu örneklerden bir kaçı.. Futbolcunun karakteri de bunda önemli bir etkendir ama birde buna hayranlık duyduğu takımda oynamanın gururu eklenince iş daha farklı bir boyut kazanır. Evet bütün futbolcular takımı kaybettiğinde üzülür ama bu bahsettiğim oyunculardaki durum biraz daha farklı..Sonunda fenerbahçe de forma aşkı ile oynayacak bir futbolcusuna kavuşmuş oldu. Takım kaybettiğinde daha fazla üzülecek, kazandığında daha fazla sevinebilecek futbolcusuna.. Sezon arasında milliyet.com.tr gibi bulvar haber portalında fenerbahçeli olduğu haberleri çıkınca bunu asla kötüye yormadım, atletico madrid maçında gördüğü kartı dahi çocukluk olarak değerlendirdim.. Sonuçta büyük bir futbol takımında oynayan 22-23 futbolcuyu da seçmece usulü çocukluğundan beri sempati duyduğu takımda oynatmak çok zordur.. Hayırlısı olsun demiyorum çünkü hayırlısı oldu.. Galatasaray da yeteneklerinin neler olduğunu gayet net bir şekilde görmüş olduk.. Bizim futbol anlayışımızda bal yapmayan arı kıvamındaki futbolcular çok tutuluyor.. Geçen sene caner bal yapmayan arı kıvamındaki futbolunu topla olması gerekenden fazla oynama arzusu ile birleştirince iyi göze battı.. Ama hepsi bu, Caner erkin budur ne bir eksik, ne de fazla.. Herkes az çok futbolu takip ediyor üç büyüklere transfer olupta bir takımdaki başarısızlığını yeni takımında yaşadığı büyük başarılarla örten futbolcular çok azdır.. Belki bunlara servet çetin örnek gösterilebilir.. Nitekim onun da şu anki durumu ortada.. Hülasa caner galatasaray'a sunduğu katkının daha fazlasını fenerbahçe'ye sunamayacağı gibi iyi bir futbolcu olmasına mani olacak futbolu aşan düşünceleri fenerbahçeye zarar verebilir.. Geçen sene dos santos, keita gibi top ayağına geldiğinde direkt olarak skoru değiştirebilecek futbolculara "kasten" pas atmadığı birçok maçı biliyoruz. Keza duran top konusunda büyük yeteneksizliği olmasına rağmen attığı ve harcattığı duran toplara da şahidiz.. İşte topla oynama ve ön planda olma arzusu burdan kaynaklanıyor.. Caner erkin bu bağlamda iyi bir takım oyuncusu olamayacaktır.. Galatasaray'da lincoln transferinden bu yana süregelen yerli yabancı çekişmesinde geçen sezon itibari ile yerli futbolcular tarafındaki başrol oyuncusu olmuştur. bu yatkınlığı, futboldan başka şeyleri düşünmesi dahi kendisi hakkında yeterli fikirler sunsa gerek Birde şu tezi anlamakta güçlük çekmekteyim.. Bir oyuncunun oynadığı mevki verimliliği açısından elbette ki çok önemlidir ama caner'in sol bek ya da sol açık oynaması yaptığı ortalara ve duran topların başına cengaverce dikilmesine nasıl bir olumlu etki yaratabilir ki ? Caner geçen seneyi sol açıkta geçirseydi kademe hatalarını bir tarafa bırakırsaz inanılmaz ortalar, inanılmaz duran top organizasyonları mı gerçekleştirecekti ? Kısacası kumaş budur. Caner'in geyikleri sabri sarıoğlu ile ilgili sürekli söylenen " e işte gerçek mevkisi sağ bek değil sağ açık oynasa daha iyi olacaktır" geyiğinden öte değildir. Caner'in u-17 maçlarında izleyenleri kendine hayran bırakan futboluna şahit olmadım, bu kanılara güncel olan 2009-2010 sezonu itibariyle gördüğüm futbolcu ile ilgili varmaktayım. u-17 maçlarını izlesem yorumum değişir miydi bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla o u-17'nin yıldızları arasında aydın yılmaz'da vardı. Elimizdeki şu veriler kesin: Caner geçen sezon galatasaray'da çok savruk oynamış, takım içersindeki hizipçilikte başrolü çekmiş ve şu an da çocukluğundan beri desteklediği takımındadır..
30 Haziran 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Geldiğinde söylemiştim, bu herifin transferine hiç ısınamadım diye. oynarken de sevmedim. Arda iyi yapmış
e ben o kadar çocukluk aşkı diye bişiler karaladım, hiç olmadı ki bu:):)
evet yarı pişti olduk sayılır :))
Yorum Gönder