7 Haziran 2010 Pazartesi

Karşı Yakadan Ne Farkınız Kaldı ?


Bu gün haber platformlarına Cassio Lincoln'ün galatasaray gibi etik değerlere önem veren bir takımda inanmak istemediğimiz bir iddiası gündeme düştü.. Lincoln galatasaray kariyerinin sonlandığı ve ego savaşında bülent korkmaz'a daha doğrusu derin galatasaray'a yenildiği hamburg maçından sonra o zamana kadar yönetimdeki en büyük destekçisi haldun üstünel'in soyunma odasında yakasına yapışıp amiane tabir ile " Sen galatasaray'ın 20 senelik kaptanına nasıl küfür edersin ulan!" diye tartakladığını iddia etti..Haldun üstünel'den bir yalanlama bekliyordum ama Üstünel az evvel olayın tamamiyle doğru olduğunu yalan olanın ise o an içki aldığı iddiası olduğunu bu gün dha'ya açıkladı..Haldun üstünel sezon başında yaptığı transferler ile hepimizin ağzına bir parmak bal çalmış burdan bu alenen belli oluyor.. İş kulüp yönetimi konusuna geldiğinde ise elimizde olan koca bir sıfır, amatörün de ötesinde soyunma odasına inilen iğrenç bir anlayış... Ortada etik değerlere hakaret varsa gereken cezanın kadro dışı bırakmaktan oyuncunun satılmasına kadar gideceğini hepimiz biliyoruz ama o zamanlar eyyamın en büyüğü yapılıp "lincoln ile aramızda hiçbir sorunumuz yok biz oyuncumuzun da teknik direktörümüzün de arkasındayız" açıklamaları yapılmıştı.. Bizim belirli bir kültürümüz vardı bir zamanlar.. Hani galatasaray etiği, galatasaray ilkeleri.. Bizim yöneticilerimiz soyunma odasına inmez, takıma karışmaz, yetkilerinin sadece idari anlamda olduğunu bilirdi.. Ucuz etin yahnisi ile paşalar gibi kavrulurdur, bizim değerlerimiz o yahniyi bile en iyi şekilde pişirirdi.. Hatta senelerdir karşı yakanın takımının başkanı soyunma odasına inip futbolcuları azarladığı, bizde böyle bir yönetim anlayışı olmadığından ötürü galatasaraylılığımız ile övünürdük, ilkelerimiz ile gurur duyar bu ilkelerin getirdiği başarıların tadını çıkarırdık.. Ama görüyoruz ki Adnan Polat'ın yönetimde ağırlığını koyduğu günden bu yana galatasaray ciddi şekilde fenerbahçeleşiyor.. Soyunma odasına giren yöneticiler, kendi kusurlarını görmeyip hakemlere bahane bulan başkanlar, göz boyama adına alınan transferler.. Meğer görmeyeli köprünün altından ne sular geçmiş, olaylar transferlerle nasıl makyajlanıp taraftar uyutulmuş haberimiz yok.. Şimdi kendimizi lincoln'ün yerine koyalım.. Kulüpte yabancılar hariç istisnasız hiçbir futbolcu sizi sevmiyor, yönetici bütün futbolcuların içersinde soyunma odasında kapıyı açarak bir anda yakanıza yapışıp sizi kepaze ediyor.. Ne yaparsınız ? Ne düşünürsünüz yabancı bir coğrafyada bu olaylar başınıza gelirse ? lincoln'ün sezon başında kampa katılmama boşluğunun altı daha bir dolmaya başladı... Hala nazlı, kaprisli diye suçlar mıyız bu sevgisizlik ortamında lincolnü ? Kulüp tarihinin en pahalı takımının sefillere oynamasının altındaki gerçekleri şimdi çok daha iyi görmeye başlıyoruz.. Hatırlıyorumda bir dönemler anelka'ları, appiahları, tuncay'ları elinde bulunduran karşı yakanın takımı gururlu, ilkelerinden taviz vermeyen bir başkana karşı şampiyonluğu vermiş galatasaray son maçta ilicler, necatiler, cihanlar, sabriler ile tarihe geçecek bir şampiyonluk kazanmıştı.. Şimdi karşı yakanın rolünü oynayan yöneticilerimiz malesefki aynı senaryoyu yabancı futbolcular üzerinde uyguluyor.. Sonra da takımdan, bu anlayıştan başarı bekliyoruz... Büyük transferler ama sezon sonu uefada 2 ön eleme oynayacağı için sevinme noktasına gelen bir takım.. Rahmetli başkana özellikle ribery'nin kaçırılmasından ötürü inanılmaz bir kin beslemiş, çok kızmıştım ama kazandırdığı başarılar getirdiği ilkeler ne kadar önemliymiş şimdi çok daha iyi anlıyorum.. Nur içersinde yat büyük başkan, senden özür diliyorum...

edit: Yazdıklarımdan sonra ligtv.com.tr'de hakan şükür'ün "lincoln'ü dövüyorlardı" açıklamasını gördüm.. Hakan'ın bu zamana kadarki hiçbir açıklamasını samimi bulmuyordum ama yöneticilerce kabul edilen bu olaydan sonra bu açıklamayı samimi bulmamak mümkün değil..

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails

Kimsin Sen ?

 
Super Mario Jardel - Template By Blogger Clicks