6 Şubat 2011 Pazar

Eşekler Adam Olur Bunlar Adam Olmaz !

3 yorum



Defalarca yazılıyor çiziliyor. Gerek sözlüklerde gerek bloglarda herkes söylüyor hatta sokakta, kahvede eş dost muhabbetlerinde dahi basit bir taraftar bir şeyler söylüyor ama bir boşalma yaşamam için içimde olan birikimi dışarı atmam gerekiyor...Yine yeni yeniden yazmak istiyorum..

Bu gün maçımız olmasına karşın kendimi Galatasaraylı olarak bildiğim anlardan bu yana desteklediğim takımı izleme arzumun dibe vurduğu günlerdendi. Hatta o dereceki internette vakit öldürmeyi daha önce izlemediğim bir filmi izlemeyi dahi düşünmüştüm. Saat 19.00 olunca yine taraftarlık arzusu dürttü, dayanamadım ekranın başına geçtim..

Enteresan bir şekilde belkide futbolun tanrılarının emri ile "bam telini" sahada görememiştim. Zaten futbolunda tanrısı olmasaydı mutlaka birini sahada görecektik çünkü bu modern sahtekarlar o kadar usta şekilde teknik direktörlerin gözlerini boyuyorlar ki Rijkaard ve Hagi gibi iki futbol uleması bile kendilerinden vazgeçemiyor, kulübede Mourinho olsa o bile dayanamayıp bu adamları banko oynatacak hale geliyordu.

Rijkaard dönemindan bu yana uzun bir süredir ilk defan takımı bamsız izleme şanslarından birine nail olacaktık. Kupa maçınıda izlemiştim olumlu sinyaller vermiş hatta uzun bir aradan sonra ilk defa 1-0'lık bir maçı 2-1'e getirme şansını yakalamıştık bu bile bamsız takımın neler yapabileceğini yeterince açıklıyordu bir an için arenada bu safralardan arınmış bir kadronun neler yapabileceğinin düşüncesi keyfimi yerine getirdi ve çayımı alarak derin bir huzur ile maçı seyretmeye başladım

Nitekim goller yağmur gibi gelmeye başlamış o burun kıvırdığımız takımın kalitesi üç tane adamın gitmesi ile beraber ligte ilk üçe oynayacak bir takımın kalitesine erişecek derecede yükselmişti. sezon başından beri taraftarın desteklediği takımı izleme arzusunun dahi içine eden bir halden bambaşka bir hale bürünmüştü takımın hüvviyeti. Kazım efsaneleşmiş, lucas destan yazmış, Stancu tam anlamıyla nasıl bir futbolcu olduğu hususunda kendini göstermeye başlamıştı. Hatta öyle ki kariyeri boyunca attığı gollerin sayısı bir elin parmağını dahi geçmeyen Lorik Cana gol atmıştı.

Evet bu takım Eskişehirspor gibi ligin kaliteli bir takımına pozisyon vermiyordu. Yenildiğimiz, gol yediğimiz onca saçma salak takımı gördükten sonra bu performans efsaneleştirilmeyecekte ne olacaktı ? Herşeyden öte bam'ın oynamadığı bir takımın neler yapacağını gösteren çok önemli bir tezahürdü bu oyun..

İlk yarı 3-0 bittikten sonra Hagi'nin mustafa Sarp'ı oyuna koyacağından adım gibi emindim. Nitekim tahminimde de yanılmadım. Gözünü budaktan sakınmayan, Niang gibi super ligin en güçlü santraforlarından birini dahi durdurmayı başaran, bu maçtada orta sahayı süpürüp o dakikaya kadar defansın pozisyon vermeden maçı sürdürmesine vesile olan Neill çıkmış yerine bu adam girmişti. Ne akla hizmet bir değişiklik olduğunu anlayan var mı acaba ? Hani skoru korumak deseniz sözümona defansif özelliklerinden yararlanmak isteyeceğiniz bu adam ile Kazım'ı ya da Stancu'yu değiştirirsiniz ama Lucas değişikliğinin manası ne ? İşin tuhafı bu değişikliği beklemeyen Avusturalyalı yedek kulübesine geldiğinde biraz sitemkarca su şişesini atarak duruma isyan etti. Hagi'nin bu tarz anlamsız değişikliklerinden laf açılınca hemen 5-1'lik fenerbahçe maçına gidiyor aklım, kahroluyorum tekrar. Maç kopmuş, Ribery fenerbahçe'nin sol kanadını hacamat etmiş ve efsanemiz büyük usta hagi 60'ıncı dakikada Ribery'yi çıkarıp yerine Sabri'yi almıştı. Bu anlamsız değişikliği büyük ustamız yapmasaydı, korkularına yenik düşmeseydi o 6-0 tarih olacaktı bundan hiçbir şüphem yok ama efsanemizin garantici bir huyu var malesefki.. Bazen eline tarihe geçecek bir fırsat geçse bile o garanticiliğine yenik düşebiliyor.

Galatasaray'ın peygamberi, büyük insan Hagi ! Her ne kadar bazıları senin iyi bir teknik direktör olmadığını söylese de ben sana inanıyorum, inanmak istiyorum ! Futbolun sadece taktikten, 442'lerden, 352'lerden ibaret olduğuna hiçbir zaman için inanmadım. Elinde cesur adamlar yetenekli futbolcular olduğu müddetçe takır takır her sistemin işleyeceğine inandım. Culio'yu, Stancu'yu sen getirdin, hatta gelirken ben dahil taraftarın %90'ının alınmaması için kampanyalar başlattığı Kazım'ı adam etmek üzeresin peki güzel insan, sevgili profesör futbol bilginin Mustafa Sarp denen adamdan neler bekler ? Hagi'yi de geçtim Lütfen biri izah edebilir mi bu futbol sahtekarı oyuna girdikten hatta daha önceki maçlarda oynadığında takıma ne verdi ? Kaç tane faul yaptı, kaç tane mücadeleye girdi ? Taraftarın senelerdir gördüğünü, büyük yüreksiz ve ruhsuz futbolcuların takıma verdiği zararı Hagi gibi adam gibi adam nasıl göremez ? Görememesinin sebebi ne olabilir ?

Nitekim tek başına koca bir takıma bedel olan Sarp oyuna girince takım savunması bir anda dağıldı ve maç 3-2'ye geldi. Servet, Lorik, Serkan kurtuluş hatta o zamana kadar sırıtmayan Hakan balta bile bir anda dağıldı. Kazım ve Baros mucize yaratmasaydı yarın medyada arsenal - newcastle maçının türkiye karşılığı olarak manşetler atılacaktı.. Mustafa Sarp, Barış ve Ayhan'ın oynadığı her maça rakip takım 1-0 önde başlar bu bir futbol gerçeğidir. Olay bir tane dişlinin bozuk olması ve bu dişlinin çalışmamasının bütün takımı durdurması ile açıklanacak kadar basittir. Galatasaray'dan ayrılsalar vasat anadolu kulüplerinin kulübesini eskitecek olan bu şahıslar takımın çarkına ettiği müddetçe hiçbir maçı keyifle izleyemeyeceğim.

Related Posts with Thumbnails

Kimsin Sen ?

 
Super Mario Jardel - Template By Blogger Clicks