30 Kasım 2010 Salı

Galatasaray İdman Yurdu

3 yorum


Her şey böyle mi olacaktı, bu kadar basit ve bu kadar duygusuzca mı sonlanacaktı? Atatürk Hava Alanı'na gelirken iğne atsan yere düşmeyecek; mahşeri bir kalabalık ile karşılanan futbolcularını, teknik adamlarını adeta küfürler ile gönderen bir takım oldu Galatasaray. İlk başta Abdul Kader Keita "çirkef ve sahtekar" yaftaları ile gönderildi. Halbuki hatırlanmadı o sahtekar denen adam bu takıma tek başına alnının teri ile tabir yerinde ise arkasından terler aka aka kaç maç kazandırdı.. Hemde bu takımda yıllar yılı Ayhan Akman gibi bir adam forma giyerken.. Daha sonra Frank Rijkaard'ın imha planı idam fermanını imzalayan bir hükümdar edası ile yönetim tarafından daha sezon başında imzalandı.. Rüyasında dahi görmediği futbolcular transfer edilerek kapı dışarı edildi Surinamlı, şimdi de Elano...

Aslında Elano bu geçmişte açılan iki yapraktan ayrılan bir kısmı temsil ediyor birazda.. Taraftar ona çok sabretti, patlaması için çok bekledi Hagi'den sonra Lincoln ile uzaklardan görünen on numaralı silhüyet Elano'da vücut bulabilirdi belki ; ama Elano karşılığında değil patlamak türkiye'ye geldiğinden beri bir kere bile o ekşimiş yüzünden adam akıllı bir gülümseme göstermedi. Hep bir sıkıntısı, uyumsuzluğu, isteksizliği vardı nerde tırak orda bırak hesabı buraya kadarmış demekki..

Ancak esas sıkıntı Elano'nun geçmişteki başarısızlığı ve başarıları değil, asıl sorun Galatasaray spor kulübünün sportif anlamda "rezalet" şekilde yönetilmesidir. Satılıp satılmamasının doğru olduğunu yada hatalı olduğunu tartışmıyorum sadece Sercan Yıldırım'ın 7-8 milyon euro, volkan şen'in 6 milyon euro, ve anadolu'daki nice yağız delikanlıların piyasasının 5 milyon eurodan açıldığı bir futbol piyasası enflasyonunda Elano için biçilen komik rakama bir şeyler demek istiyorum.. Skandallara nerden başlayabiliriz ki ? Acaba o Rezalet kavramını nasıl açabiliriz ? Dünya çapında bir teknik direktörün "total futbol" gazı ile getirilip kadrosunun bir sene içersinde tarumar edilmesi ve Surinamlı'nın listesindeki bir tek futbolcunun dahi transfer edilmemesi, Keita gibi bir oyuncunun tamami ile medyanın gazına kurban edilip satılması, bu günde yaşanan Elano komedisi bu üç şey dahi yeterli olsa gerek.. Birde çıkan, kulüp menşeyli olması muhtemel dedikodular var ki akılalır şey değil.. Elano'nun 10 milyon eurodan vazgeçtiği söyleniyor.. Hatırladığımız kadarıyla Haldun üstünel döneminde elano yıllık 3.5 milyon euroya transfer edilmişti peki 1.5 sene içersinde 10 milyon euroluk bir alacaktan vazgeçmeyi hangi akıl sağlığı kabul edebiliyor ? Elano gelecekteki alacağından nasıl vazgeçebilir ? Şunu anlıyorum Elano mutsuz ve gitmek istiyordu ancak karın ağrısı neden? Ara transfer döneminin gelmesine bir kaç ayın kaldığı gerçeği ortadayken Elano apar topar satılıyorsa ortada çok açık bir şey var ki yönetimin dedikodusu yapılan 10 milyon euro kadar abartı bir ödemesi olmasa dahi Brezilyalı'nın eline belkide bedava gitmesine sebebiyet verecek büyük bir koz verdiğidir. Nitekim yönetimde hiçbir para kazanmadan 2.9 milyon euroya gitmesini kabul etti ve iş kapandı, bu kadar basit.

Malesef koskoca bir kulübün düşebileceği bundan kötü bir nokta olamaz. Önce avrupanın vasat takımları karşısında alınan utanç verici skorlar, sonra da manisaspor'dan bile daha kötü bir kadro yapısına sahip olan takımın yüzüne tokat gibi çarpan gerçekler.. Taraftarın bu zamana kadar zaten yerli futbolculardan Arda dışında hiçbir umudu yoktu bu gün Elano'da gidince fakirin önünden bir umut ekmeği daha gitmiş oldu. Malesef bu ülkede en ufak bir başarısızlıkta kafanın ilk çevrildiği yerdeki kelleyi almak bu kadar kolay, buzdağının arkasını görmek bu kadar zor olursa; heyecanımıza bu kadar yenik düşüp, aklımızı kullanmaktan bu kadar aciz olursak bizim 2000'lerin ruhuna dönmemiz torunlarımıza anlatılan masallardan daha fazlası olamayacaktır.. Uefa şampiyonluğu apoleti taşıyan takıma sağ bek olarak ali turan'ın layık görülmesi bile başlı başına bir komedidir.

29 Kasım 2010 Pazartesi

Bizim Alışkanlıklarımız Vardı

0 yorum


Meselemiz, problemlerimiz ne olursa olsun biz daha önceden Beşiktaş'a karşı bir şekilde iyi bir futbol tutturur kazanmasını bilirdik sanki.. bunun izahı futbol kuralları dahilinde değildir nasıl saraçoğlu'nda fb'nin bjk'ye şansı tutuyorsa sami yen'de de bizim beşiktaş'a karşı buna benzer bir üstünlüğümüz vardı. Olimpiyat Stadında Ali Aydın'a yenildiğimiz maçta bile bu derece acizlere oynayan bir takım yoktu. O zamanlarda kötü günler geçiriyorduk ama teslim teslim etmediğimiz ve etmemek için direndiğimiz bir ruhumuz vardı değil mi ?

Dönüp dolaşıp söyleyeceklerim yine aynı yerlere geleceği için sanki bir önceki postların tekrarını yapacağım gibi olacak o yüzden kısa tutmak istiyorum. bu takımın sorunu 442, 352, 451; merkez forvet, kanatlar, ya da teknik taktik izahatlar ile açıklanacak bir sorun değildir. Bu takımın sorunu takımı oluşturan çoğunluğun 3/4'ünün galatasaray gibi bir takımda oynayamayacak yeteneksizlike olmasıdır. Ben beşiktaş'ın maçlarını takip etmiyorum ama birçok beşiktaşlı arkadaşında holosko, nobre gibi oyunculardan yaka silktiğini biliyorum. Düşünün dün sahada oynayan yeteneksizler ordusu bu adamları maçın yıldızı yaptı. Nihat oynasa o bile gol atardı hatta quaresma olsa ali turan'ın kanadına geçtiğinde kesinlikle şov yapardı. Çünkü artık şu belli bu takımın bekleri ligteki 14-15 takımın kanatlarını tutamıyor, orta sahası aynı takımlar karşısında koridor oluyor herşey yabancılardaki keramete ve iyileşecek olan arda'ya bağlı

Böyle takım oyunu olmaz böyle futbol oynanmaz. Bu futbolu ligin kalburüstü bir takımı oynayabilir ama milyonlara oynayan bir futbol takımı oynayamaz. Galatasaray aynı osmanlı'nın son dönemlerindeki çöküşünün bir benzerini yaşıyor ve o "hasta adam" dan herkes bir şeyler koparmasını biliyor.. Rijkaard'a sallayanların dün adnan polat'a sallamalarına şaşırmadım zaten. Biz ve birçok yazar arkadaş daha sezon başında yönetimin rijkaard'a kurduğu tuzağı gördük ve buralardan bir şeyler karaladık ancak tribündeki futbol ulemaları 4-5 maçtan sonra "defol git" rijkaard diyerek nasıl bir taraftar ve futbol bilgisine sahip olduklarını gösterdiler. Gözler bu kadar realiteden uzak şekilde kararmış işte. Şimdide cenaze namazı arifesinde adnan polat istifaya davet ediliyor.. Şimdi mi gördünüz herşeyi ? Masumların kellesini aldıktan sonra mı ? Normal şeyler bunlar, futbol bilincini kaybeden bir taraftar topluluğundan beklenecek davranışlar. Siz haklısınız kardeşler doğrusunuz. Rijkaard, baktın o olmadı polat, o olmadı başka biri ne zaman tutturursan artık.. Neyse daha önceki postlara benzediğini düşünmeye başladım, kesiyorum.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Daha Ne Bekliyorduk ?

3 yorum


Dün gerek sıcağı sıcağına bir şeyler yazarken ölçüyü kaçırmamak, gerekse herkesin söyleyeceklerini söyleyeceğim için bir şeyler yazmak istemedim ama insan biraz olsun kafasını toparlayıp sakin bir şekilde yaşanan olayların muhakemesini yapınca gerçekleri daha net görüyor içindekileri dışarıya aktarmayı daha çok istiyor. Sezon başı daha ukrayna'nın dandik takımına elenmeden önce yazdım bir çok galatasaraylı blog yazarı'da dile getirdi "yönetim rijkaard'ı kovdurmak için bir çaba içersine girse bu kadar berbat bir şekilde koca takımı yönetemez" diye.. Malesef dediklerimiz bir bir çıkıyor.. Değil rijkaard geçmişte Cihan, Orhan Ak, Petre vb. gibi vasat futbolcular ile tarihinin en iyi kadrosunu kurmuş fenerbahçe'yi 5-1 ile eze eze yenip şampiyonluğu son 3 haftada kaptıran hagi bile şu an manisaspor'dan daha kat ve kat kötü kalitesiz takıma bir şey yapamıyor.. Dünkü maç ile ilgili fazla konuşmaya gerek yok ondan önceki haftalarda alınan galibiyetlerde takımı bazen pino'nun, bazen kewell'ın, bazen baros'un bazen'de elano'nun oynadığı klas oyun kurtarıyordu ama dün hepsi kötü oynadığı ve yerli rotasyonu en fazla bu kadar yapabileceği için yenilgi kaçınılmaz oldu. Galatasaray'ın ikinci yarıda Elano'nun frikikten çektiği şut dışında pozisyonu yok bu içler acısı bir durum. Ben şahsen takımı yaşım el verdiği ölçüde Tanju, Erhan Önal, Uğur tütüneker dönemlerinden itibaren takip ederim ama Galatasaray şu an istatistikleri doğrularcasına, kapasitesinin doğal bir sonucu olarak tarihinin en kötü durumunu yaşıyor. Bunun şanssızlıkla falan bir alakası yok takımın gücü bu kadar yabancılarda durduğu taktirde şu takımı görüldüğü gibi manisaspor dahi tek bir pozisyon vermeden yenebilir..

Dün bir kere daha dikkat ettim yabancı futbolculara.. özellikle elano en az iki pozisyonda takım arkadaşlarına pas atıp içeriye kendisinden beklenilmeyecek ölçüde seri koşular yaptı pozisyona girebilmek için ancak sabri ve ayhan gibi futbolcuların futbol zekaları bu koşulara yetmediğinden dolayı bu maç kurtaracak koşuları görmek yerine hala yere bakarak topu ya geriye ya da saçma sapan yerlere pas atarak kullandılar. Sabri, Ayhan, Servet Çetin, Serdar Özkan, Ali Turan, Barış Özbek, Mustafa Sarp, Gökhan Zan gibi küme düşme potasındaki bir takımda dahi oynayamayacak futbolcuların uefa kupasını kaldırmış bir takımda kesinlikle ama kesinlikle işi yoktur. Avrupa futbolunu şu aralar çok sıkı takip ediyorum desem yalan olur ama şundan eminim ki geçmişte bizim gibi süpriz yapıp inanılmaz başarılar elde eden bir porto'nun, monaco'nun veya bizimle aynı kategoride olan her hangibir takımın bu derece basiretsiz oynayan yetenek yoksunu futbolcuları yoktur.. İşte o monaco'nun beğenmeyip yolladığı Pino'yu görüyoruz dün onun dışında taraftarın kimseden bir beklentisi yoktu zaten.. İşin tuhafı yeteneksizliğini anlayabilirim ama işi ruhsuzluğa vurup o formayı giymek isteyen binlerce insana küfür edercesine "ben istediğim zaman oynarım, istemediğim zaman oynamam" diyemezsin. O formayı giyiyorsan aklının ucunda milyonların sizleri izlemek için izlemek için yaptığı fedakarlıklar, çektikleri cefayı düşüneceksin.. Bu takımda oynuyorsan ruhsuzluğun ağababasını yapıp yenildiğin bir maç akabinde "heheh taraftar bizi karşılamaya geldi mi?" diyerek şebeklik yapamazsın.. İdeolojilerinden, yeniçeriliklerinden tiksiniyorum ama geçmişe bakıp bir mukayese yaptığımda hakanların, bülentlerin, şaşların forma hırsının 1/10'unu bunlarda görmemek utanç verici...

Sezon başından bu yana reçete belli idi ama yönetim isteyerek ya da istemeyerek bunu yapmak yerine çareyi omzunda "dünyanın en elit teknik direktörleri" apoleti bulunan rijkaard'ı sepetlemekte buldu. Defol git rijkaard diyenler bu takıma hagi bile bir şey yapamıyor nerdesiniz şimdi ? Suç kimdeymiş acaba ? Kafanız o adamın haysiyetini iki paralık edip gönderttikten sonra mı bastı bazı şeylere ? şu an sokaktan hangi galatasaraylıyı çevirirsek çevirelim ya da kime sorarsak soralım herkesin diyeceği şey "paftan adam çıkarsan en az bunlar kadar oynar, bu iğrenç profesyonellerden daha ruhsuz oynayamaz." olurdu. Aynen de böyle. Niye sattık hala anlamıyorum ama bir düşünelim dün servet'in yerine bu hatayı semih kaya yapsa kim kızardı ? Ya da neden hiç kimse haftalardır ekstradan bir kurtarış yapıp maç kazandıramayan ufuk ceylan'a kızmıyor ? Veya kaç haftadır rezil top oynayan Emre çolak'a niye kimse ses çıkaramıyor ? Bizim yaptığımız bu son derece basit muhakemeyi yönetim hala yapamayıp şu takımdan galatasaray'ın kalitesine yakışmayan ruhsuz futbolculara neşteri vurmadıkça gelecek hakkında hiç kimse umutlanmasın. Şu sefil ve basiretsiz kadro ile ilk 8'e girersek yatalım kalkalım dua edelim..

8 Kasım 2010 Pazartesi

Ne Değişecekti ki ?

2 yorum


Rijkaard'ın gidişi Hagi'nin gelişi ile birlikte hagi büyücülüğe soyunup ya da Matrix'te Morpheus'un neo'ya yaptığı gibi bir çip vasıtası ile Mustafa Sarp'a futbolculuğu mu öğretecekti ?

Galatasaray futbol tarihinin görebileceği en otoriter teknik direktör olan ve yeniçeribaşı şükür'ü dahi gözünü kırpmadan kadro dışı bırakabilecek kalli'ye dahi taktiksel dersler vermekten geri kalmayan, futbol dehası profosyenel servet çetin teknik direktör değişikliği ile beraber John Tery'ye mi döneşecekti ?

Kadroda tek alternatifi barış özbek olan ve şu an kapı dışarı bırakılsa türkiye liginde oynayacak takım bulamayan Ayhan Akman orta sahayı mı sırtlayacaktı ?

Kendisinden kat ve kat daha yetenekli olmasına karşın nasıl olduysa halen çözemediğim bir şekilde Serdar Eylik'e tercih edilen ve fizik itibari ile futbolcu olması mucizelere bağlı olan Emre Çolak bir anda canavar mı kesilecekti ?

Sanki hagi gibi ısrarla sol ayağı ile kaleye şut çeken beyinsiz futbolcu namzeti barış özbek artık Lampard gibi şut mu çekecekti ?

Sittin senedir futbol oynamayı beceremeyen ve artık internette çoluk çocuğun maskarası olan sabri sarıoğlu'ndan ne olacaktı ?
.....

uzar gider galatasaray sezon başında yaptığı hataların ağır sonuçlarını çekiyor şu an. Herkesin ağzında sakız ama kesinlikle doğru olan bir teorem var o da "Galatasaraylı yerli futbolcuların süper ligin en kötü futbolcuları olduğu" gerçeği. Mümkün mü katılmamak ? Dün trabzon'un yerlilerinin, Engin Baytar'ın, Egemen'in, Selçuk'un, Ceyhun'un sahadaki galatasaray'ın yerlilerinden üç gömlek üstün futbolcu olması işi bitirdi zaten. Selçuk İnan ile Ayhan Akman'ı, Ceyhun Gülselam ile Mustafa Sarp'ı aynı kefeye koymaya çalışmak bile başlı başına bir komedi.. 4-5 tane yabancının katkısı da bu yerli futbolcu çöplüğünde daha fazla olamaz. Nitekim misimoviç ve elano'nun oyun zekasının 1/10'una dahi sahip olmayan orta saha daha nice elano'ları, misileri göndertir. Düşünün elano gibi bir futbol zekası ne bekler ? oyuncuların akıllıca koşular ile boşluklara kaçmasını, attığı ara toplarına hareketlenmesini, en azından vasatın üstünde bir futbol zekasına sahip olmasını.. Ama bu adamlar dün bir bakıyor bunları yapan tek kişi 2-3 defans oyuncusunu peşine takan juan pablo pino.. Bilhassa elano'nun Kaç ortasının çöpe gittiğini sayamadım.. Daha evvelinde dos santosları, lincoln'leri isteyerek(!) ya da istemeyerek gönderen bu futbol zekası ile dolu zeka küpleri emin olun bu kapasiteleri ile nice elanoları, misileri gönderecektir... Açın bakın gazeteleri kim mustafa sarp'ı yazacak kim elano'ya hatalı pas attı diye sallayacak...Bu adamlar robinho'lara, grafitilere pas atıyorlardı geldikleri yerde şimdi pas attığı adamlar süper çapraz koşulara sahip, müthiş futbol zekaları sarp, ayhan, barış özbek... Peki suçlu onlar mı, onlara oynatmak zorunda kalan teknik direktörler mi yoksa koca galatasaray'a super ligin en berbat yerli futbolcularını layık görüp hiçbir alternatif getirdiği teknik direktörlere hiç bir alternatif sundurmayanlar mı ? İmkansız arkadaş imkansız bu yerli futbolcuların istisnasız tamamı gönderilip yepyeni bir takım oluşturulmadıkça biz o günleri göremeyeceğiz, o güzel günleri göremeyeceğiz..

Related Posts with Thumbnails

Kimsin Sen ?

 
Super Mario Jardel - Template By Blogger Clicks