27 Eylül 2010 Pazartesi

26 Eylül 2010 Galatasaray - Belediyespor Maçı


Maç ile ilgili yorumda bulunmak istemiyorum. Zaten diğer arkadaşlar eminim ki maç ile ilgili analizlerini gayet güzel yapmışlardır sadete gelmek istiyorum hemen. Çıkartılan sonuçlara.. Şu açıkça görülmüştür ki Cana, Mustafa Sarp ve Ayhan'dan mücadele yönünden çok daha kuvvetli bir o kadarda güçlüdür. Ha bireysel hatalar yapmıştır ama Mustafa Sarp'ın kameralara yansımayan kaçak dövüşünün Cana'nın dün yaptığı bir kaç bireysel hatadan takıma çok daha fazla zarar verdiğini söylemek gerek. Dün ilk yarı itibari ile öyle ya da böyle buca, antep gibi maçlarda nal toplayan takım beşiktaş'ı son derece akıllı bir oyunla yenen belediyeye top göstermedi. Buraya değinmek lazım.. Bu elbette sadece Cana'ya bağlanacak bir şey değil ama o bölgedeki yapının savaşçı cana ile zirve yaptığı ortada. Nitekim onun ve takım savunmasının başarılı futbolu ile ilk yarı itibari ile galatasaray kalesinde minimum tehlike gördü. Pozisyon almasını, nerede nasıl mücadele edeceğini iyi biliyor Cana. Bu arada dün Bülent Yıldırım'ın ön yargılı tutumu ikinci yarıda Cana'nın kırmızı kart tehlikesi sebebi ile oyundan çıkmasına neden oldu. Allah aşkına cana'nın sarı kart gördüğü pozisyon dikkatle incelensin doğru düzgün dokunmuyor bile rakibe ancak bir kere isminin çıkması ve sert futbol anlayışı yetiyor işte. Galatasaray'ı Cana'nın olduğu maçlarda bekleyecek en büyük tehlike de budur. Hakemlerin ön yargıları..

Serkan kurtuluş muhteşemdi. Bir bek oyuncusu daha ne yapabilir ki ? Asistlerinden çok ikinci yarıda sekseninci dakikaya doğru rakibin ayağından tereyağından kıl çekme sureti ile kaptığı top olağanüstü idi. O müdahaleyi her oyuncu yapamaz ancak neill kapasitesinde defansif özellikleri olan bir oyuncunun yapacağı işti.. Yaser yıldız'ların gönderildiği dönemde onunda gidecek futbolcular arasında ismi geçiyordu ancak oynadığı şu oyun gelecekte yapabilecekleri konusunda insanı çok daha fazla ümitlendiriyor, beklentilerini arttırıyor.

Pino hakkında bir yorumda bulunmak istemiyorum. İyi desen değil, kötü desende değil nitekim ilk golde serkan kurtuluş'a verdiği süper topuk pası bunu teyit ediyor. Hakkında yorum yapmak için biraz daha beklemek gerek.. Misimovic hala kaçak dövüşüyor, ayhan yine bir iyi bir kötü istikrarsız grafiğini devam ettiriyor, milan baros muhteşem, ufuk her geçen gün galatasaray kalesini senelerdir koruyacağını kendine olan güveni ile gözler önüne seriyor, aydın yılmaz aynı hamam aynı tas...

Eğer ilerleyen haftalarda da galatasaray şu ilk yarıdaki futbolu oynarsa sezon başındaki kara bulutları dağıtabilir. ama o ikinci yarıdaki rezalet futbol yine keyifleri kaçırıyor. karnımıza krampları sokturuyor.. Ümit ederim galatasaray Fenerbahçe maçına kadar belediye maçının ilk yarısındaki formunu iki devreye de yaymaya çalışır. Bir istikrar yakalar.. Aksi taktirde benzer futbol kadıköy'de Fenerbahçe'ye karşı oynanırsa ilk yarıda 3-0 öne geçsek bile çizgiden çıkan mucizevi toplara dua etmek dışında yapacağımız bir şey olmaz.

Son sözüm ise taraftarımıza.. Allah aşkına rakip üzerimize akın akın gelirken şu "lay lay lom"a bir son verin ey güzel insanlar ! Galip giderken bir anda "yavşak" fenerbahçe tezahüratına geri dönmek adamların her galatasaray galibiyetini dünya kupası almışçasına sevinmelerine yol açmaktan başka hiçbir şeye yaramıyor şu takıntıyı bırakalım artık, ne oldu bize böyle ? Hakemlerin ve rakip futbolcuların dizlerini titreten ali sami yen cehennemi bu olmamalı...

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails

Kimsin Sen ?

 
Super Mario Jardel - Template By Blogger Clicks