9 Haziran 2010 Çarşamba

Rabbena Hep Bana Servet

Bu gün lig tv'ye yaptığı açıklamalardan sonra Servet Çetin'in futbolu tamamen kendisi için oynadığını kesinlikle kollektif bir futbolcu olamayacağını rahatlıkla söyleyebilirim.. Zaten kalli döneminde kazanılan şampiyonlukta saçma sapan sebeplerle birilerine bozulup doğru düzgün kutlamalara katılmamasından bu yana servet'in futbolu kimin için oynadığına dair kafamda soru işaretleri vardı.. Kardeşim bütün sezon çırpınmışın, şampiyonluk gelmiş taş olsa erir sen sevinmek yerine soyunma odasında birilerine hömkürmeyi seçiyorsun.. Servette ki futbol karakteri bizim bildiğimiz profesyonellik ya da forma aşkından oluşan amatörlük kavramlarından çok daha farklı bir durum.. Kewell'ın aydın gibi basiretsiz, kendinden bezmiş bir futbolcunun arkasında yedek kulübesinde kalmasına karşın bu durum ile ilgili en ufak dahi çatlak ses oluşturmaması sonucu gördüğümüz inanılmaz profesyonellik ya da sabri'nin galatasaraylılığındaki amatörlüğün kıyısından, köşesinden dahi geçmeyen farklı bir bireysellik, futbol anlayışı.. Nitekim bu günkü ifadeleri beğenilecek hiç hoş değil, onu da geçtim bir forması ne olursa olsun bir futbolcuya yakışmayacak nitelikte.. halen sözleşmeli olduğu kulübü için "keşke BIRAKSALAR da gitsem, benim 5 maç oynamam beni değil esas kulübü (kulübümü değil) olumsuz etkiledi, istenmemem benim menfaatimedir böylece daha rahat giderim" tarzı açıklamalar tamamiyle egoistlik ile tanımlanacak şeyler.. Bıraksınlar deyip 3. çoğul şahıs haline getirdiği kulüp kendisini sivas'tan alıp 8.5 milyon euroluk bir futbolcu haline getiren galatasaray kulübüdür. Benim 5 maç oynamam kulübü olumsuz etkiledi diyen servet bu sezon yaptığı hatalar ile kaç maç kaybettirdiğini bilmeyecek kadar saçmalamıştır.. Oynadığı taktirde de yapacağı hatalar ile aslında değerinden daha da düşüreceğini bilmemektedir.. Bu dakikadan sonra kulübünü üçüncü çoğul şahısa dönüştüren ve bıraksınlar da gideyim diyen bir futbolcunun kulübe hiçbir katkısı olamaz.. Zaten lucas'ın yanına yeni bir yabancı futbolcu transferi söz konusu olacağı için de kalması durumunda servet'te oynayamıyacağını az çok biliyor.. Gitme isteği bu sebepten ötürüdür ki daha çok perçinleniyor.. Ne diyebiliriz yolun açık olsun servet, kalli döneminde yaptıkların unutulacak şeyler değil ama 3-4 maç arka arkaya oynamadın diye köprüleri attığın takım galatasaray değil de hedeflediğin avrupanın kalbur üstü bir takımı olursa oralarda kalıcılığın galatasaray kadar olur mu onu merak ediyorum..

0 yorum:

Related Posts with Thumbnails

Kimsin Sen ?

 
Super Mario Jardel - Template By Blogger Clicks